KEMİNE

(1770 – 1840)
Asıl adı Memmetveli olan Kemine, Türkmenlerin Teke boyunun, Togtamış aşiretinin Vekil sülalesindendir. Şair tahminen 1770 yılında Seraks’ta doğmuştur. Köy okulunda ilk eğitimini aldıktan sonra Hive ve Buhara medreselerinde okumuştur. Ayrıntıları hakkında net bilgiler mevcut olmasa da şiirlerinde Türkiye ve İran’a gittiğini gösteren ifadeler bulunmaktadır.
Şairin eşinin adı Gurbanbaht’tır. Kemine’nin Allayar ve Hudayar adlı iki oğlu olmuştur. şair çocuklarını devrine göre en iyi şekilde okutmuştur. Şairin akrabaları bugün Merv şehrinde yaşamaktadırlar.
Kemine hayatını Seraks şehrinin Tekepeykal denilen yerinde Goçakbaba mahallesinde geçirmiş ve 1840 yılında vefat etmiştir.
Türkmen klasik şiirini millî renkler ve düşüncelerle zenginleştiren şairlerden biri de Kemine’dir. Kemine’nin şiirlerinde devrin sosyal meseleleri şairane bir üslûpla anlatılmıştır. Kemine’nin sosyal meseleler üzerine yazdığı şiirler sonradan gelen şairlere de yol göstermiştir. Mahtumkulu’dan sonra sosyal konuları açıkça ortaya koyan ve bunları böylesine güzel ve şairane bir şekilde anlatan en önemli şair Kemine’dir.
Kemine şiirlerinde hayatı anlatırken özeli değil geneli, yani halkı anlatmıştır. Şairin şiirlerinde sosyal meseleler güzelce ortaya konur ve daha sonra çözümler de yine aynı şekilde şair tarafından verilir.
Kemine’nin fakir halkın maddi sorunlarını ele alıp irdeleyen bu şiirleri halkın hafızasında yer etmiş ve günümüze kadar gelebilmiştir.
Kemine halk arasında dili sivri bir olarak tanınır. Din adına halkı kandıran yalancı mollaları, kadıları şiirleri ile yerin dibine geçirir.
Tabi ki bu tenkitler eleştiriye uğrayanların hoşuna gitmez. Bu nedenle Kemine’den intikam almaya çalışırlar. Fakat bunu onun sağlığında başaramazlar. Ancak öldükten sonra köyün mollası Kemine’nin şiirlerini divan haline getirmek bahanesi ile halk arasında asıl ve istinsah yazmaları devamlı toplar. Hepsini topladığına kanaat getirdikten sonra çöle götürüp yakar. Bu nedenle hemen hemen her şairin eserlerinin kendi el yazısıyla yazılmış ya da istinsah edilmiş nüshaları olduğu halde Kemine’nin ne divanına ne de yazmalarına rastlanmamıştır. 1842 yılında A. L. Hodzko’nun İngilizce olarak neşrettiği “Meşhur Fars Şiirinden Örnekler” adlı eserindeki “Yaraşmaz” adlı şiir, şair yaşarken kendi ağzından derlenmiştir. Günümüzde neşredilen diğer şiirler ise halk arasında söylenen şiirlerden derlenmiştir.
Gerçekten de yetmiş yıl kadar yaşamış bir şairin sadece altmış şiir yazdığını söylemek pek inandırıcı olmasa gerek.
Kemine aşk şiirleri de yazmıştır. Bu şiirler aşk ve sevginin yanı sıra bu kavramların sosyal hayattaki yerini de ortaya koyar. Şairin bütün şiirleri gibi bu şiirleri de millî ruh ve düşünceyle yazılmıştır.

Kemine’nin edebi şahsiyetinin diğer bir yanını da fıkralar oluşturur. Elbette derlenen fıkraların hepsinin Kemine’ye ait olduğunu söylemek doğru değildir. Bazı fıkralar Kemine’ye mal edilmiştir. Bu fıkralarda da sosyal meseleler hicvedilip irdelenmiştir.

Hüdayi Can / Gurbandurdı Geldiyev
"Doganlık Çemeni / Kardeşlik Demeti"nden alınmıştır.



Yorumlar

Popüler Yayınlar