NAZAR EYLE

Mahtumkulu Firaği
Çeviren: Hüdayi Can

Ten kafeste giriftar, gel, cana nazar eyle,
Bak gönül aynasına, canana nazar eyle,
İbret gözünü aç da, cihana nazar eyle,
İki kâmı tutma sen, bir yana nazar eyle,
Kimseye baki vermez, devrana nazar eyle,
Devranıyla övünen, insana nazar eyle,
Bu konup, göçüp giden, kervana nazar eyle.

Bu devran içre gönül kuşları eyler pervaz,
Güya murg-ı seherdir, sühan etmekte avaz,
Bağ içre bülbül olup, okur nağme hezar saz,
Huda’ya tövbe edip, dergâha döndün kaç kez,
Devran uzak, ömür az, ne oruç var, ne namaz,
Uyan hab-ı gafletten, kışa benzer fasl-ı yaz,
Âlim ne tesbih okur, her yana nazar eyle.

Ben ölmem diye düşmesin gönlün hiç güman içre,
Ömre yoktur itibar, geçici zaman içre,
Ecel koymuş ok gezin, kirişe keman içre,
Kulunda dert mi kalır, can verse iman içre,
Söyle sözün yayılsın, bu yahşi-yaman içre,
Az ömre ağır işler kurmuşsun cihan içre,
Mukim işini tutan mihmana nazar eyle.

Ne hoş gelir aşığa, halvet yerde buluşmak,
Hal-hatırın sorarak, kol boynuna salışmak,
Mahşer günü müşküldür ten can gibi ulaşmak,
Birbirinle dertleşip, sergüzeştin kılışmak,
Büklüm büklüm kiriş dek, sarılışmak, dolaşmak,
Dostlar, ne müşkül iştir, kavuşup ayrılışmak,
Visale mağrur olma, hicrana nazar eyle.

Mahtumkulu söyle sen, koymaz durmaya derdin,
Yalancıda dolaşıp altmış yere el gerdin,
Faniyi baki bildin, estin, yağdın, yeldirdin,
Dostuna eza ettin, düşmanını güldürdün,
Aziz canın feda kıl, sayesinde bir merdin,
Otuz dört yaşa vardın, bu dünyada ne gördün?
Kur'an’a kulak verip, fermana nazar eyle.