YELDİM TUT

Mahtumkulu Firaği
Çeviren: Hüdayi Can

Cihan içre, tutuk kalsan köşede,
Rüzgâr gibi yeryüzünde yeldim tut;
Çin-Maçin’de, Rum’da, Hint’te, Habeş’te,
Gelmiş geçmiş hünerleri bildim tut.

Aç olsan da, varma ele dileğe,
De, köşkteyim, başım ermiş feleğe,
Çölde kalsan, bulamasan bir gölge,
İrem Bağı içre gamsız kaldım tut.

Aş görende, atılma sen çullanıp,
Hatta aç da olsan, halka bellenip.
Zerler döküp, has kulları kullanıp,
Tez ölsen de, Nuh yaşına geldim tut.

Muhtaçlığın Hak’tan özge bilmesin,
Bu da yeter, sen açlıktan ölmesen,
Hintli gibi üstün başın olmasın,
Omuzuna sırma kaftan saldım tut.

Suya, yele hükmü geçen Süleyman,
Bak, onlardan ne nam kaldı, ne nişan!
Susuz kalsan, mesken olsa beyaban,
Derya içre, ben İskender oldum tut.

Yoldaş olsan dil anlamaz mûr ile,
Yer bulmasan, eğer yatsan mâr ile,
Yirmi altı kere yüz bin er ile,
Karun hazinesin ele aldım tut.

Mahtumkulu, çeksen cefa, cevir, bil ­
Huda’ya hoş gelir şükür, sabır, bil,
Kılca cana güzel teni kabir bil,
Güzel dilin söyler iken, öldüm tut.

Yorumlar

Popüler Yayınlar