BÜLBÜLE GEL

Kemine
Çeviren: Hüdayi Can/ Gurbandurdı Geldiyev

Ey, sevdiğim, sallanıp, yüz bin cilve ile gel,
Gamze kakıp, uz basıp, kolun sala sala gel,
Tûti gibi sühanver, söyle şirin dile gel,
Kızıl giyen ey dostum, seher vakti güle gel,
Gülün zârın istesen, ben garip bülbüle gel.

Bizden yüz çevirmişsin, uğrun uğrun bakarsın,
Altın gümüş, zümrütler dal gerdana takarsın,
Her gelenle baş koşup, canım oda yakarsın,
Tutturmazsın şahinim, beyabana çıkarsın,
Algel verip çağırsam, doğanım sen kola gel.

Sen yârime tutuldum, rakiplerden bîzar ben,
Yüz bin meşakkat ile canım alsan, razı ben,
Gündüz görsem sûretin, geceler rahatsız ben,
Beyhûde âşık oldum, fistanı kızıla ben,
Al eline hançeri, bağrım dile dile gel.

Gönlüm bir tazelendi, yâre gözüm düşünce,
Görsem yârin cemalin, gözlerim kamaşınca,
Servilerin üstünde bülbüller ötüşünce,
Periler bağa girip, güzeller oynaşınca,
Ben olsam Garip âşık, sen Şahsenem ola gel.

Kemîne yârın ismi “kaf” ile “lam”a geldi,
“Cim” ile “mim” okudum, aynı ki “lam”a geldi,
Seyrana çıktı güller, servi selama geldi,
Bu sözümün ahiri, sözüm tamama geldi,
Yârin vasfın yazalım divit kalem ala gel.

Yorumlar

Popüler Yayınlar