Korkunun Renkleri 19

Hıdır Amangeldi
Çeviren: Hüdayi Can

(Önceki Bölüm)

Murat’ın dedesi ölüm döşeğinde yatıyordu. Yarı karanlık odada artık ilaç kokuları hüküm sürüyordu. Küçüklü büyüklü renk renk ilaç kutuları hastanın yatağının başucuna küçük bir sehpanın üstüne güzelce sıralanmıştı. On-on beş yaşlarındaki Murat, dedesine Mahtumkulu'dan şiir okuyuveriyordu. Zayıf ışıkta kitap okuyan çocuğun gözleri yorulmaya başlamıştı. O dedesi artık uyumuştur diye kitabı bırakmak istiyor, dedesi her seferinde; yavaşça "Biraz daha oku..." diye sesleniyordu. Murat, çaresiz okumaya devam ediyordu.

...Hakkı hatırlarsın, Hakk'tan korkuna,
Şeytan gelir, seni koymaz erkine,
Güzel civan, güvenme hiç görküne,
Kocalırsın, görkün yüze mihmandır.

Mahtumkulu, öğüt vardır sözümde,
Ölüm aklımdadır, korku gözümde,
Her nice yaşasan yerin yüzünde,
Adem oğlu beş gün tuza mihmandır.

Gözlerinin feri kalmamış ihtiyar, torununun adını anıp hafifçe seslendi:
"Murat, oğlum Muratcan!"
"Buyur dede!"
"Beni bir doğrult aydınlık dünyayı göreyim."
Murat zayıf kollarıyla bir deri bir kemik dedesini doğrulttu. İhtiyarın kuru elleri pencerenin parmaklıklarına ulaştı. Parmaklığı çekip vücudunu kaldırdı ve dışarıyı seyretti. Zavallı ihtiyarın feri kaçmış gözleri, çatının ön tarafına sonradan ilave edilmiş adam boyu hayattan başka bir şey görmedi. Dudakları belli belirsiz kımıldadı. Murat onun:
"Ölüm aklımdadır, korku gözümde." sözlerini tekrarladığını duydu. Murat dedesinin baktığı tarafa baktı. Birden o kör kuyunun başında tek başına otururken gözüne görünen adam hayatın yüzünde de görünüp gitti.
"Dede, dede, orada bir adam var."
Ama dedesi onun sözlerini duymuyordu. Onun cansız bedeni torununun kucağına kaydı. Murat:
"Dede! Dede!" diye tüm gücüyle bağırdı...

Yorumlar

Popüler Yayınlar