BİR BAŞA KAÇ ÖLÜM?

 BİR BAŞA KAÇ ÖLÜM?

Gurbandurdı Geldiyev
Çeviren: Hüdayi Can/ Gurbandurdı Geldiyev

“Bir başa bir ölüm” denen kuralı,

İlk söyleyen insan belki delidir.

Kamil değil, bir nadandır,

Yahut da 

Şimdiye dek ölmemişin biridir.


“Bir başa bir ölüm” bir devirlerde,

Mümkünmüş belki,

Şimdi galattır.

Bizzat görmüşüm ben kısa ömürde,

Bir lahzada on ölünen haletler.


Bu – felsefe yapmak, akıl satmak değil,

Bu – bizim ömrümüz.

Kim olsa olsun,

Şöyle bir şey olabilir.

Bir misal,

Diyelim, mesela çoban oğlusun – 

Demek sen yalnızsın, “dayı”lı değilsin.

Her kapı önünde bir ölmelisin.


Buna benzer,

biraz değişik ya da,

Yazgılar, yazıklar, âfetler vardır.

Hiç değilse insanın gözünün yağı,

Ve başına yağı evlatlar vardır.


Başka da saysanız sayıp durmalı,

Aylar günler geçer, hepsini desen.

Dünyada kalırmış dünyanın malı,

Ölüp aldın,

Ölüp götüremezsin.


Herkes de biliyor, fakat nasılsa,

İşi yakınmaktır, geçen günlerden.

En sonunda ölmek – o ölmek değil,

Belki kurtulmaktır, tüm ölümlerden.


Demek ki, “Bir başa, bir ölüm,” diyen

Ahmak değil, dünyayı dörmüş bilgedir.

Bin kez ölmekteyiz tek bir ömürde,

Kimiz biz o halde?

Hadi sen düşün.

Kim olduğun onun cevabındadır.


“Akıllı” desen ahmaksın,

“Ahmak” dersen akıllı.





Yorumlar

Popüler Yayınlar